16 Ekim 2019 Çarşamba

atatürk'ün ilk kurduğu fabrika bira fabrikasıdır








Alkol kullanımına bağlı suçlar günümüzde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Trafik kazaları ve şiddet olaylarının ana sebebi olan ve Allahu Teala tarafından “şeytan işi bir pislik” ilan edilen alkolün ülkemizde ciddi bir sorun haline gelmesinde en büyük pay sahiplerinden birisi hiç şüphesiz, Ankara’da bira fabrikası kuran M. Kemal’dir. Rica ederim, alttaki fotoğrafa bakın… M. Kemal’in, çocukların yanında bira içmesi, hiç kimse kusura bakmasın; sorumsuzluktur, kötü örnektir.



M. Kemal Atatürk çocukların yanında içki içerken…***

Bazı demogoglar, biranın Osmanlı Devleti’nde de satıldığını, dolayısıyla M. Kemal’in farklı bir şey yapmadığını belirterek onu aklamaya çalışıyorlar. Oysa Osmanlı’daki bira fabrikasını devletin başındaki “Padişah” kurmamıştır. Eğer “Padişah” kurmuş olsaydı, bira fabrikası kuran “Cumhurbaşkanı M. Kemal” ile bir kıyaslama yapılabilirdi. Ancak Osmanlı Devleti’ndeki bira fabrikasını yabancı bir şirket kurmuştur. Dahası, o dönem içki içmek yalnız gayr-i müslimlere serbest, Müslümanlara ise yasaktı.[1] Kaldı ki, kemalistler birayı “halk içkisi” haline getirmek istediler.

“Devlet Ziraat Işletmeleri Kurumu” tarafından 1939 yılında Ankara’da yayınlanan “Atatürk Çiftlikleri” adlı kitapta şöyle yazmaktadır:

“Bir halk içkisi olan bira bizde Cumhuriyetten önce ancak kibarların ve ecnebilerin birkaç birahane, lokanta yahut bahçede içtikleri bir içki idi. Onun milli bir halk içkisi haline getirilmesi bahsine ancak Cumhuriyet devrinde dokunuldu. Ankara Orman çiftliği bu hususta büyük bir başarma kudreti göstermiştir. (..) Bugün hakikaten memlekette bira istihlaki (tüketimi) seri bir inkişaf temayülü arzetmektedir. Bu temayülün tabii bir neticesi olaraktır ki, 1934’de Orman çiftliğinde kurulmuş olan ilk bira fabrikası yeni ve daha büyük bir fabrika ile tevsi olunmuştur. Yakın yıllarda biranın memleketimizde en çok istihlak edilen bir içki haline geleceğini mübaleğasızca iddia etmek kabildir.(..)

Orman çiftliğinde bira fabrikası 1934’te tesis edilmişti. 1937’de yeni ve daha büyük bir fabrika ile eski fabrika tevsi edilmiş (genisletilmiş) oldu. (..)

Ilk birasını 1934 Teşrinievvelinde piyasaya veren birinci bira fabrikası, Malt, Bira, Buz, Gazoz, Soda fabrikalarını doldurma ambalaj şubelerini ihtiva etmektedir. Fabrikanın bira imal kudreti, senede 3.500 hektolitredir. Maamafih imalat icabında 5.000 hektolitreye de çıkabilir. (..)

1938 imalat programına göre, fabrika bir sene zarfında 850 ton Arpa, 5.700 kilo Hublon (Şerbetçi otu) sarfederek 25.000 hektolitre bira imal edecektir. Fabrikanın azami kapasitesi 70.000 hektolitre biradır.*

Adı geçen yayından alınan cetvel…

***



Adı geçen yayından alınan cetvel…***

Bira fabrikaları, Normal, Siyah, Salon, Salvator birası olmak üzere dört cins bira imal etmektedir. Yeni fabrikada ayrıca soda gazoz imal olunmaktadır. Bira sevkiyatı fıçı, ve şişelerle yapılır. Sevkiyat için hususi tanklar ve vagonlar getirtilmiştir. (..)

Cetvelden görüldüğü gibi, memleket dahilinde Ankara birasının satışları mühim şehirlerde tedricen artmaktadır. Bu vakıa, Ankara birasının piyasada gördüğü hüsnü kabulün bir ifadesidir. Bilhassa 1938 satışlarında ehemmiyetli teferrüler olmuştur. 1938 yılının ilk 7 ayının satışları şu rakamlarla ifade olunabilir:

*

Adı geçen yayından alınan cetvel…

***

Kemalist rejimin yayınından aynen aktardık[2]…

*



Reklama bakın: “Herkes Ankara Birası içiyor.” Üzerinde “Alkol zararlıdır” yazılması gerekirken, insanlar alkol içmeye teşvik ediliyor…

***



M. Kemal Atatürk’e ait bira fabrikasının reklamı…

***



***



Çocuklar bira içerken… Pes yani…

***

Tarihi hadiseleri çarpıtan bazı kimseler, M. Kemal’in, “besleyici değerinin” olduğu “düşünüldüğü” için çocuklara malt içirdiğini ve bu ürünlerin eczanelerin başköşelerinde yer aldığını yazar.

Halbuki eczanelerde bulunan bir şey onu meşru yapmaz. Eczanelerde zehir de bulunuyor ama aklı başında hiç kimse eczanede bulunuyor diye kalkıp da onu içmez. Bir ilaç bile bir kimse için faydalı olurken, bir başkası için zararlı olabiliyor. Eğer eczanelerde bulunuyorsa, reçete karşılığında ihtiyacı olanlara verilir. Ama sırf eczanede bulunuyor diye -ihtiyaç olup olmadığına bakmaksızın- çocukları bira parkına toplayıp içirmek bunun “sağlık” adına yapılmadığını gösteriyor. Kaldı ki “malt birası” başka, “malt içeceği” başkadır. Bunlar farklıdır. Birinde yüksek oranda alkol varken, diğerinde alkol oranı düşüktür. Çocukları beslemek için illa “alkollü” içeceklerin kullanılması diye bir mecburiyet olamaz. Bunun yerine alkolsüz, zararsız, doğal organik besinler kullanılabilir. Iddia edilenin aksine, dünyada malt birası çocuklara tavsiye edilmez. Üstelik bugün bile “alkolsüz” biralarda yüzde 0,5 oranında alkol bulunabiliyor. M. Kemal’in manevi kızı Ülkü, az aşağıya eklediğimiz videoda da görüleceği gibi bir mülakatta, “Atatürk bana malt içirdi” demedi; “Bira fabrikasında bira içirdi” dedi. Kaldı ki o dönem şarap reklamlarında bile şarabın “sıhhat ve kuvvet” verdiği yazıyordu.

Iddia edilenin aksine, çocukları bira parkına toplayıp içirmenin “sağlık” meselesi değil, bir “zihniyet” meselesi olduğunu M. Kemal’e yakın bir isim olan Asaf Ilbay’ın anlatıklarından anlıyoruz:

“Ankara’ya 20 kilometre mesafede demiryolu üstündeki Ahimesut çiftliğini satın alıp ismini de Etimesgut’a tahvil eden Gazi burada bir nümune köyü kurulmasını tensib buyurmuştu.

Bu köyün yapı çalışmaları ilerliyordu. Inşaat ilerleyince köyü birlikte tetkik etmek arzusunu gösterdiler.

Orman çiftliğinden otomobile bindik. Istasyondan gelmiş, köye doğru ilerliyorduk.

Gazi, seryaver Rusuhi beye:

– Ver o şeyleri…

Dedi.

Seryaver iki tane Panama şapkası uzattı. Gazi şapkaları aldı, birini kendi giydi, diğerini de benim başıma giydirip:

– Hafiftir, yazın serinlik verir ve güneşlik vazifesini de görür:

Sonra ilave etti:

– Bir gün bu çiftliklerin kadın, erkek çiftçilerinin tarlalarından döndükten sonra umumi banyoda temizlenerek, temiz keten elbiselerini ve beyaz hasır şapkalarını giymiş, mesela şuradaki birahanede aileleriyle, çocuklariyle oturduklarını görmek ne kadar hoş olur değil mi?[3]

***



“Şarap sıhhat ve kuvvet verir.” Sanki portakal suyu satıyorlar…

***



M. Kemal Atatürk’ün Bira Parkı

***

Ingiliz Edebiyatçısı kemalist Mina Urgan, “Bir Dinozorun Anıları” isimli hatıratında bir düğünde tanıştığı M. Kemal ile yaşadıklarını yazdı. O sırada 11 yaşında olan Mina Urgan,M. Kemal’in kendisine şampanya ikram ettiğini ve böylece ilk alkollü içkisini M. Kemal’in elinden içtiğini şu sözlerle anlatıyor:

“Derken orkestra bir vals çaldı. ‘Gel, seninle dans edelim’ dedi. Benim vals filan bildiğim yok. Bana öğretmek için, biraz çaba gösterdi; ama gene de beceremiyordum. ‘Sen bu işi yapamayacaksın’ diyeceğine, ‘ben senin için fazla ihtiyar bir kavalyeyim. Yaşına uygun genç bir kavalye bulalım sana’ dedi. Çevresini gözden geçirdi; on dört on beş yaşlarında bir oğlan buldu. Hızla boy attığı için pantolon paçalarıyla ceket kolları kısa kalmış, sivilceler içinde, en nankör yaştaydı zavallı oğlan. Ona dans etmesini bilmediğimi söyleyip, M. Kemal’in peşinden büfeye gittim. ‘Oğlanı pek beğenmedin galiba’ dedi ve bana bir kadeh şampanya verdi. Ilk alkollü içkimi M. Kemal’in elinden içtim böylece. Şampanya hoşuma gitmişti. Büfenin arkasındaki garsondan tam ikinci kadehi istiyordum ki, annemle üvey babam tepeme dikildi. Vaktin geç olduğunu, uyumam gerektiğini söyleyerek, beni oradan aldılar. Ankara Palas’ın kapıcılarından birine teslim edip, bir otomobile bindirdiler. Ama ben götürülmeden önce, M. Kemal o güzel elini kaldırmış, ‘seni Çankaya’da beklerim, unutma’ demişti.”[4]

*



Mina Urgan’ın o şoke edici sözlerinin yer aldığı hatıratın ilgili sayfası…

***

Ey Atatürkçüler! 11 yaşındaki bir çocuğa şampanya içiren birine nasıl ATA ve ÖNDER diyorsunuz?

Bu da bir şey mi…

M. Kemal’in manevi kızı Ülkü Adatepe, TRT ile yaptığı ve “Atatürk’ten Anılar” başlığıyla yayınlanan röportajında, M. Kemal’in kendisine 5 yaşındayken “bira içirdiğini” söylemektedir. 5 yaşındaki bir çocuğa bira içiren birine “Önder” denilebilir mi?

*



***

Söz konusu röportajın ilgili bölümünü buradan izleyebilirsiniz;

*

***

Hakikaten hayret etmemek mümkün değil… Müslüman halkın Cumhurbaşkanı, Müslümanların kitabı Kur’ân’da “şeytan işi bir pislik” olarak ilan edilen içkinin “fabrikasını” kuruyor ve Müslümanları da bu pisliği içmeye teşvik ediyor… Hadi dini bir yana bırakalım; Hangi “gavur” halkın “gavur” devlet başkanı bira fabrikası kururak halkını içmeye teşvik etmiş? Kaç kişi yapmış bunu? Herkes milletini uyandırmaya çalışırken, bizimki de uyutmaya çalışıyor. Maalesef buna rağmen birçok kemalist hala M. Kemal’i savunmanın derdinde. Insanın böyle bir şeyi savunabilmesi için aklını yitirmiş olması lazım… Sarhoşlarda da akıl olmaz zaten.

*

M. Kemal’in Bira fabrikası Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarında da görülmektedir. (KAYNAK: TBMM Zabıt Ceridesi, I: 75, cild 19, 12.06.1937, sayfa 267.) M. Kemal Atatürk’ün mal varlığı ile ilgili ayrıntılı bilgiye şu yazımızdan ulaşabilirsiniz:

http://belgelerlegercektarih.com/2012/07/03/m-kemal-ataturkun-mal-varligi-serveti-genis-kapsamli/

***

Yukarıda da görüldüğü üzere Bira Fabrikası M. Kemal’in şahsi mülküdür.

*

Bira fabrikasının yapımıyla alakalı bir kararname (devletten döviz talebi)…

***



M. Kemal’in Bira Fabrikası için yurtdışından ithal edilecek Bira şişelerine 100 kilosuna mevzu 18 lira olan Gümrük vergisinin 5,20 liraya indirileceğine dair “M. Kemal” imzalı kararname… Oh ne ala memleket… Talep eden kendisi, onaylayan yine kendisi…

***

*

***Alkolün Topluma Zararları***

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Muharrem Balcı’nın belirttiğine göre, “Trafik kazalarında alkollü araç kullanımı birinci sırada gelmektedir.”[5] Nitekim Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp Ihtisas Kurulu Başkanı Uz. Dr. A. Sadi Çağdır, “Alkol ve Suç” başlıklı makalesinde şunları yazıyor:

“Ülkemizde ve dünyada işlenen suçların ve gerçekleşen kazaların çok ciddi bir oranı alkolden kaynaklandığı bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 30 ülkeyi kapsayan ve Türkiye’nin de içinde olduğu araştırma raporuna göre cinayetlerin yüzde 85’i, ırza tecavüzlerin yüzde 50’si, şiddet olaylarının yüzde 50’si, trafik kazalarının yüzde 60’ı, eşlerini dövenlerin yüzde 70’i, işe gitmeyenlerin yüzde 60’ı bu suçlarını alkollü iken işlemektedir. Alkol bağımlılarında suç işleme oranı %68 iken, alkol bağımlısı olmayanlarda bu oran %37 bulunmuştur. Alkol kullanan ergenlerde; suç, cinsel saldırı, agresyon oranının daha yüksek olduğu gözlenmiştir. (…) Alkol ve madde bağımlılığında kişinin bağımlı olması nedeniyle alkol veya kullandığı bir başka maddeyi temin etmek için işlediği suçlar da bulunmaktadır. Kişilerin alkolün etkisiyle işlediği suçlar ise işlenen suçların önemli bir kısmını kapsamaktadır.

Tüm suçlar gözden geçirildiğinde alkolün özellikle cinayet, darp, yaralama, cinsel saldırı, hakaret gibi suçlarda etkin olduğu belirgindir. (…) Uzun vadede alkol kullanımının yol açtığı şiddetli geçimsizlik, sonu boşanmalara kadar giden aile içi şiddet de alkolün etkisiyle oluşan sosyal sorunlar olarak karşımıza çıkar. (…) Alkol kullanımının yol açtığı suçlardan en önemli ve yaygın olanı, trafik suçlarıdır. (…)

ABD’de alkole bağlı trafik kazalarında her yıl 13.000 kişi ölmekte yüz binlercesi yaralanmaktadır. (…) 2008 Yılındaki istatistik verilere göre ABD’de 5.3 milyon mahkumun %36’sının, şiddetle ilgili suçlardan yatanların %40’ının suç işlerken alkolün etkisi altında olduğu ayrıca yapılan anketler sonucunda mahkumların %25’inin alkolik olduğu saptanmıştır.”[6]

2008 yılında ülkemizde 929.304 trafik kazası olmuş, bu kazalarda 4.228 kişi hayatını kaybetmiştir. Yaralananların sayısı ise 183.841 kişidir. Kazalarda toplam maddi hasar 1.112.204.949 lirayı bulmuştur.[7]

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün verilerine göre trafik kazaları; yaralanmalara bağlı ölümler sıralamasında birinci, genel olarak ölüm sebepleri sıralamasında onuncu, ağır hastalık nedenleri arasında dokuzuncu sıradadır.[8] Dünyadaki bütün kazaların %40’ını trafik kazaları oluşturmakta, öte yandan erişkin yaşlardaki yaralanma sebepli ölümler içinde ilk sırada yer almakta ve trafik kazalarına bağlı olarak her yıl 1 milyon kişi ölmekte, 20 milyon kişi yaralanmaktadır.[9]

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Bankası’nın 2004 yılında ortaklaşa hazırladığı rapora göre, dünya’da ölüm nedenleri arasında 1990 yılında dokuzuncu sırada bulunan trafik kazalarının 2020 yılında altıncı sıraya yükselmesi beklenmektedir.[10]

Aynı rapora göre Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde her yıl 40 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 150 binden fazla kişi bu kazalar sonucu sakat kalmaktadır. Trafik kazası sonucunda hayatını kaybedenlerin % 73’ünü erkekler ve yarıdan fazlasını 15-44 yaş grubu oluşturmaktadır.[11]

Avrupa Birliği’nde her yıl 1.3 milyon yolda trafik kazası olduğu ve bunların yılda 1.7 milyon yaralanma ve 40.000 ölüme yol açtığı hesaplanmıştır. Bu kazaların doğrudan ve dolaylı maliyetlerinin 160 milyar euroyu bulduğu, bu miktarın ise Avrupa Birliği’nin Gayri Safi Milli Hasılası’nın %2’sine eşit olduğu bilinmektedir.[12] Ayrıca yoldaki trafik kazaları çocuklarda ve gençlerde önde gelen ölüm ve iş göremezlik sebebidir.[13] Yine 45 yaş altı ölümlerin en önde gelen nedeni yine trafik kazalarıdır.[14]

Ingiltere’de “Institute of Alcohol Studies”in 2003 yılı için yaptığı bir araştırmaya göre, Avrupa’da alkol tüketiminden doğan sosyal zarar 125 milyar Euro’dur.

Buna göre hane başına 650 Euro düşüyor.

Bu rakam şu alanlardaki zararların toplamıdır:

Alkolün iş yerlerine verdiği zarar yılda 59 milyar Euro. (Alkolden ölüm bu rakama dahildir)

Sağlık harcamaları: 22 milyar Euro.

Kriminal vakalar: 33 milyar Euro.

Trafik kazası ve diğer zararlar 10 milyar Euro.

Manevi zararlar ise yılda 150 ila 700 milyar euro olarak tahmin edilmektedir.[15]

Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre, alkolün sebep olduğu ölümlerin (35 – 65 yaş grubu) oranları erkeklerde % 25, kadınlarda ise % 13’dür.[16] Doğrudan veya dolaylı olarak alkolden ölenlerin sayısı ise yılda 42 bin kişidir.[17]

Alman polisi tarafından tutulan 2004 yılına ait kriminal istatistiklere göre, her 3 şiddet olayından 1’i alkolün etkisiyle meydana gelmektedir.[18]

Almanya’da 2009 yılında aydınlatılan 151.617 şiddet suçu olayında 48.563 vak’a alkolün etkisiyle meydana gelmiştir. Dolayısıyla alkol, Almanya’da 2009 yılında aydınlatılmış olan şiddet olaylarının %33,1’ine sebep olmuştur.[19]

Italya’da yılda yaklaşık 270.000 yol trafik kazasında 330.000 kişi yaralanmakta ve 7.000 kişinin de ölümüne yol açmaktadır.[20]

ABD’de 2002’de alkolle ilişkili kazaların %4’ü ölümle ve %42’si yaralanmayla sonuçlanmıştır. Bunun aksine alkolün olmadığı kazaların %0,6’sı ölümle ve %31’i yaralanmayla sonuçlanmıştır.[21]

Alkollü sürücülerin yol açtığı kazalarda alkol alan sürücülerden başka pek çok insan da hayatını kaybetmektedir. 2002 yılında ABD’de genel olarak 1.00 promil veya daha yüksek olan alkollü sürücünün yer aldığı trafik kazalarında ölenlerin %44’ü alkollü sürücü haricindeki insanlardı. Bunların %7’si alkollü sürücülerin çarptığı araçlardaki diğer sürücüler, %22’si alkollü sürücülerin araçlarında veya bunların çarptığı araçlarda bulunan yolcular, %13’ü yayalar ve %2’si bisikletlilerdi. 2002’de alkollü sürücülerin yer aldığı kazalarda 16 yaşından küçük 573 kişi kaybedildi.[22]

Japonya’da yapılan bir araştırmada; alkollü olarak araç kullanmanın trafik kazasında ölüm riskini 4 kat artırdığı ve bu engellenmiş olsaydı ölümlerin % 75’inin önlenebileceği anlaşılmıştır.[23]

Bir bölgede alkol tüketimi arttıkça alkole bağlı trafik kazaları oranı da artmaktadır.[24]

1989 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı verilerine göre:

– Ülkemizde işlenen suçların % 66 sı,

– Trafik kazalarının % 61 i,

– Cinayetlerin % 35 i,

– Tecavüzlerin % 50 si,

– Boşanmaların % 80 i alkol yüzündendir.

Buradan da anlaşılıyor ki, her kötülüğün temelinde alkol vardır. Insanımız içkiden gördüğü zararı hiçbir düşmandan görmemiştir.[25]

***

*

***Alkol, Insana Her Pisliği Yaptırır***

Alkol, insana babasını öldürtür:

Milliyet Gazetesi, 29 Mart 1999.

***

Alkol, insana çok sevdiği çocuğunu da öldürtür:



Milliyet Gazetesi, 29 Haziran 1995.

***

Alkol, insana hırsızlık da yaptırır, tecavüz de ettirir:



Milliyet Gazetesi, 11 Ekim 1995.

***

Alkol, 92 yaşındaki kadına bile tecavüz ettirir:



Milliyet Gazetesi, 19 Subat 2001.

***

Alkol, bu sapıklığı da yaptırır:



Milliyet Gazetesi, 4 Ocak 2003.

***

Görülüyor ki, alkol, felaketin kaynağıdır. Alkolden yalnız içen değil herkes zarar görüyor.

***

*

***Alkol Ve Sağlık***

“Almanya Bağımlılık Danışma Merkezi”nin yayınladığı bir broşürün birinci sayfasında, doğru bilinen yanlışlara şöyle dikkat çekiliyor:

“Hep duyar ve okuruz, ‘bir bardak içmek zarar vermez, tam aksine: alkol ölçülü içildiğinde sağlıklıdır. Kırmızı şarap kalp krizine karşı korur, bira böbrekleri temizler, kısacası düzenli olarak alkol içmek ömrü uzatır.’

Ama bu yanlıştır.

Alkol ne ilaçtır, ne de sağlığı destekler.”[26]

Aynı broşürde alkolün 60 çeşit hastalığa sebep olduğu belirtilmekte ve bunlardan bazıları şöyle sıralanmaktadır:

– Karaciğer Sirozu ve Pankreas Iltihabı

– Mide ve Bağırsak Hastalıkları

– Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları

– Beyin Hastalıkları

– Kanser Hastalıkları

– Bağışıklık Sistemi Hastalıkları

– Hormonal Bozukluklar

– Iktidarsızlık ya da Testis Büzülmesi

– Azaltılmış doğurganlık

– Erken Menopoz Belirtileri



Almanya Bağımlılık Danışma Merkezi tarafından yayınlanan broşürün birinci sayfasında, doğru bilinen yanlışlara dikkat çekiliyor

***

Vatandaşlarını alkolün zararlarından korumak için ABD, Almanya, Japonya ve Fransa gibi ülkeler, alkollü içki kaplarına sağlık uyarı etiketi uygulamasını zorunlu hale getirmiştir. Mesela aşağıdaki resimde de görüleceği üzere, Laik Fransa’da 11 Şubat 2005 tarihinde çıkarılan bir kanunla alkollü içki kapları (şişe/kutu) üzerindeki etiketlerde “Hamilelikte alkollü içki kullanımı az miktarda bile olsa bebeğin sağlığına ciddi zararlar verebilir” veya elinde bir bardak tutan hamile kadın resmi ve üzerinde diyanagol bir çizginin yer aldığı hükümet tarafından çıkarılan sembolün kullanımı zorunlu hale getirilmiştir.[27]



Laik Fransa’da alkollü içki kaplarına konulan sağlık uyarı etiketi****

***Islam’ın Alkollü Içkilere Bakışı***

Dinimizde sarhoşluk veren içkilerin çoğu haram olduğu gibi azı da haramdır. Islâm dini bütün sarhoşluk veren içkileri haram kılmış, içmeyi yasaklamıştır. Müslüman’ın alkollü içki ve uyuşturucudan uzak durması gerekir. Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor;

“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.”[28]

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:

“Şüphesiz Allah içkiyi haram kılmıştır. Bu ayeti haber alıp da yanında içki bulunan kimse, ondan içmesin ve satmasın…”[29]

Hadislerde de sarhoşluk veren bütün maddelerin içilmesi/alınması yasaklanmıştır. Nitekim Hz. Peygamber, “Sarhoşluk veren her içki haramdır.”[30] buyurmuştur.

Bu konuyla ilgili Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz’den rivayet edilen bazı Hadis-i Şerifler şöyledir:

“Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.”[31]

“Içki bütün kötülüklerin anasıdır.”[32]

“Allah içkiye, onu içene, dağıtana, satana, satın alana, üzümünü sıkana [îmal edene], kendisi için sıktırana, taşıyana ve kendisine taşınana ve parasını yiyene lânet etsin.”[33]

Bu ayet ve hadislerden de anlaşılacağı üzere az veya çok içki içmek haramdır.

***

Hz. Ali (radıyallahu anh)’a sorarlar:

– Müslüman olmadan içki içtin mi?

– Hayır içmedim.

– Neden, herkes içiyordu sen niçin içmedin?

– Evet herkes içiyordu. Ama hepsini de hayasızlaştırıyordu. Onların bu halini görüp içmedim, diye cevap verir.[34]

****Alkol, Sömürgecilerin Silahıdır***

Yahudi protokollerinde şu talimat vardır:

– “Insanları rakı ile sarhoş, şarapla sersem edip ahmaklaştırarak düşünmekten alıkoymalıyız.” (C. R. Atilhan, Fesat programı, s.55)

– “Içkiye alıştırmalıyız. Ilk kadehi kadınların elinden verip sarhoş halde herkesin içinde rezil etmeliyiz.” (K. Yaman, Ihânet plânları, s.227)

– “Kalabalıkların vakitleri eğlencelerle, oyunlarla oyalanmalı herkes düşünmekten alıkonmalıdır.” (s.197)

Alkol, tarihte düşmanın gizli imha plânı olarak kullanılmıştır. Yaptığı tahribat yönü ile atom bombasından daha çok etki yapmıştır. Alkol, tuzaktır. Kötü emellerin silahıdır.

– “Amerikalılar, kıtayı keşfettikten sonra Kızılderililerin mukavemetini ve gücünü içki ile kırmıştır. Afrika ve Okyanus adalarında öğrendiğimize göre, Batılı sömürgeciler, fethettikleri topraklardaki yerli halka bedava veya ucuz ve bol miktarda rakı vererek onları önce sarhoş sonra da alkolik etmişlerdir.” (Ibrahim Canan, Kütüb-i Site: 6/291)

– “Ingiltere 19. yüzyılda Çin’i istilaya kalkışınca içki, afyon ve uyuşturucu tuzağını kullanmıştır. Bunun için Hindistan’da ürettiği afyonu Çin’e sevk etmek istemiş, Hindistan direnince silaha başvurmuştur. Tarihe bu savaş “Afyon Harbi” diye geçmiştir.” (Ibrahim Canan, K. Site: 6/292)

– Osmanlıyı yıkmada düşmanın önde gelen silahı, içki ve kadın olmuştur.

– Roma’yı, Bizans’ı yıkan da içkidir.

– Türk illeri, 70 yıl Ruslar tarafından alkol ile uyuşturulmuş, ve kontrol altında tutulmuştur. Hatta öyle alıştırmışlar ki, sabah kahvaltısında bile sofrada alkol vardır. Alkol Rus’un sömürü silahı olmuştur.

– 1996 Ramazan’ında Kazaklar “Içkiye hayır” kampanyası başlattı:

Ord. Prof. Kaydarov: “Içki bize Rus oyunu. Ruslar bize içki belasını yayarak beyinlerimizi süngerleştirdi. Ruslar, çok değişik taktiklerle içkiye alıştırdılar. Mesela; içki ikram etmeyen, dünyanın en leziz yemeklerini hazırlamış olsa da vazifesini yapmamış anlayışını yerleştirdiler. Bu içki belâsı, Rusların nüfuzumuzu yok etmenin ayrı bir plânıdır.” demiştir. (8/2/1996. Zaman)[35]

*******Içkiyle Ilgili Özdeyişler***

Içki öldürür, kumar söndürür, spor güldürür. (Yeşilay Derneği)

Içkinin barındığı yerden ahlak ve utanç kaçar. (Baeches)

Içki şişesinin içinde, hoşnutsuzluk, avunma, korkaklık cesaret, utangaçlık ve kendine güven aranır. (S. Johnson)

Üç kadehten fazla içip de sarhoş olmadığını ileri süren herkes sarhoştur. (Epiktesos)

Akıllı adamların tek içkisi sudur. (Thorea)

Belaların en büyüğü sarhoştur. (Jefferson)

Içkiyi savunanlar olabilir, fakat içki onları asla savunmaz. (Abraham Lincoln)

Kişiliğinizi, ailenizi, ülkenizi seviyorsanız, içki düşmanı olunuz. (Yeşilay Derneği)

Su içmek insanın kendisini ne hasta, ne borçlu, ne dul yapar. (J.Neale)

Sarhoşluk gönüllü çılgınlıktır. (Seneca)

Ey içki, eğer senin adın yoksa, sana iblis adını verelim. (W. Shakespeare)

Isterse başka ulusları mutlu etsin, alkol bizim düşmanımızdır. (Prof. Dr. Sadi Irmak)

Insan vücudunda içki koymak, makine yataklarına kum koymak gibidir. (Henry Ford)

Her kadeh, mezara doğru bir basamaktır. (Abdülhak Hamid)

Içki alışkanlığı, toplumsal bir vebadır. (Ahmet Emin Yalman)

Içki, korkağı cesur; cesuru küstah eder. (Refik Halit Karay)

Içkinin bağırdığı yerde, ahlak ve utanç susar. (W Chaucer)

Belaların en büyüğü sarhoşluktur. (Jefferson)

Şarap mideye oturunca, artık söz unutulur. (Alessandro Menzoni)

Içki arkadaşları düşman eder. (Prof. Dr. F. Kerim Gökay)

Savaş fırtınadır, gelir geçer; içkiyse aman ve aralık vermez. (Ali Vahit)

***Yeşilay Haftası Güzel Sözler

Kadeh içinde, deniz içinde olduğundan daha çok kimse boğulmuştur. (Alman sözü)

Içkinin üstesinden gelirim sanırsan, içki senin hakkından gelir. (Amerikan sözü)

Içki, bütün bela ve kötülüklerin anası, anahtarıdır. (Arap sözü)

Meyhanede yazılan şey, cennette okunmaz. (Bulgaristan sözü)

Sarhoş adam, yırtık çuvaldır. (Bulgaristan sözü)

Içkiye düşkün olanları, bu yıkımdan kurtarmak için en iyi yol, sarhoş değilken, onlara bir sarhoşu göstermektir. (Çin sözü)

Içki girince, akıl çıkar. (Fransız sözü)

Şarapla başlayan dostluk, bir gece sürer. (Ispanyol sözü)

Şarabın girdiği yerden, alçak gönüllülük çıkar. (Isveç sözü)

Içki ocak söndürür. (Tatar sözü)

Sarhoştan deli bile kaçar. (Tatar sözü)

Keçi şarap içmiş, dağda kurt aramaya çıkmış. (Türk sözü)

***Içki ve Sigara Konulu Özlü Sözler

Içki güldürür, süründürür, öldürür.

Içki sağlığın düşmanıdır.

Içki kötülükler doğurur.

Içki aile bütçesini eritir.

Içki sinir ve sindirim sistemlerini bozar.

Sigara kanserle kardeştir.

Akıllı adamların tek içkisi sudur.

Içki bütün kötülüklerin anasıdır.

Içki öldürür, kumar söndürür, spor güldürür.

Içki insanı sefalete, rezalete hatta cinayete sürükler.

Alkol, veremin en yakın dostudur.

Alkol kapıdan girerse, mutluluk pencereden çıkar.

Toplumdaki pek çok facianın sorumlusu içkidir.

Alkol almak, gönüllü çılgınlıktır.

Içkinin girdiği yerden akıl, ahlâk ve utanma kaçar.

***YEŞİLAY’IN ÖĞÜDÜ

Sağlığını seviyorsan,

Güçlü kalmak diliyorsan,

Zehir nedir biliyorsan,

İçme zararlı içkiden.

İçeceksen süt, ayran iç!

Nar, portakal suyundan iç!

Billur gibi kaynaktan iç!

İçme zararlı içkiden!

Geçicidir keyfi onun,

Sürünmektir bil ki sonun.

Mutluluğa gitmez yolun,

İçme zararlı içkiden!

Evdekiler seni bekler,

Saçı bitmedik bebekler…

Yıkılsın mı bu emekler?

İçme zararlı içkiden!

***Mustafa Öselmiş’in de dediği gibi, içkinin bize son yıllarda verdiği zararı hiçbir düşman vermemiştir. Düşmanın milletimizi uyutmak ve uyuşturmak için hazırladığı oyunu bozmalıyız. Yetersiz ve yanlış bilgilerle alkol ve uyuşturucu ağına düşmüş insanımızı kurtarmalıyız..**********.

KAYNAKLAR:

[1] Halil Cin- Ahmed Akgündüz, Türk Hukuk Tarihi, cild 1, Istanbul 1996, sayfa 267, 268.

[2] Anonim, Atatürk Çiftlikleri, Devlet Ziraat Işletmeleri Kurumu Neşriyatı, Ankara 1939, sayfa 63 ve devamı.

[3] Nizyazi Ahmet Banoğlu, Nükte, Fıkra ve Çizgilerle Atatürk, Nurgök Matbaası, Istanbul 1954, cild 2, sayfa 78.

[4] Mina Urgan, Bir Dinozorun Anıları, 78. Baskı, Yapı Kredi Yayınları, Istanbul 2013, sayfa 161. (1999 tarihli baskısında ise sayfa 156. Ilk baskı 1998.)

Kitabın 162’nci sayfasında Mina Urgan’ın o sırada 11 yaşında olduğunu öğreniyoruz.

Ayrıca bakınız; Süleyman Bulut, Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler-2, 26. Baskı, Can Yayınları, Istanbul 2016, sayfa 59 ve devamı.

[5] Habertürk Gazetesi, 07 Ocak 2011.

[6] Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp Ihtisas Kurulu Başkanı Uz. Dr. A. Sadi Çağdır, “Alkol ve Suç” (Türkiye Yeşilay Cemiyeti 1, “Alkol ve Güvenli Sürüş”, Istanbul, Mayıs 2011, sayfa 25 – 29.)

[7] Bayraktar N., Çilingiroğlu N.; “Türkiye’de Trafik Sorunu” Toplum Hekimliği Bülteni, 2001, 22 (2).

[8] WHO Injury Chart Book 2002. Department of Injuries and Violence Prevention Noncommunicable Diseases and Mental Health Cluster, World Health Organization, Geneva, 2002.

[9] Koç D., Tüzün H., Maral I.; “Türkiye’de 1999 Yılı Için Ölümle Sonuçlanan Trafik Kazalarının Doğuşta Hayat Beklentisine Etkisi”, TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2006, 5 (1-9).

Ayrıca bakınız;

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türkiye Istatistik Kurumu, Trafik Kaza Istatistikleri 2007, Türkiye Istatistik Kurumu Matbaası, Ankara 2009, (1-3, 5-6 ve 87).

[10] WHO and World Bank Activity. The World Report on Road Traffic Injury Prevention, On 7 April 2004.

[11] WHO and World Bank Activity. The World Report on Road Traffic Injury Prevention, On 7 April 2004.

[12] Torre GL, Beeck EV, Quaranta G, et al: Determinants of Within-Country Variation in Traffic Accident Mortality in Italy: A Geographical Analysis. International Journal of Health Geographics, 2007, (6) 49: (1-8).

Ayrıca bakınız;

European Commission –Directorate– General for Energy and Transport: Halving the Number of Road Accident Victims in the EU by 2010, A Shared Responsibility.

[13] Hjern A., Bremberg S.; Social Aetiology of Violent Deaths in Swedish Children and Youth, J. Epidemiol Comm Health 2002, 56: (688-692).

Ayrıca bakınız;

Sethi D., Racioppi F.; Road Traffic Injury Prevestion in Children and Youth in the European Region. Evr J Puplic Health 2004, 145, (39).

[14] Torre GL, Beeck EV, Quaranta G, et al: Determinants of Within-Country Variation in Traffic Accident Mortality in Italy: A Geographical Analysis. International Journal of Health Geographics, 2007, (6) 49: (1-8).

Ayrıca bakınız;

European Commission –Directorate– General for Energy and Transport: Halving the Number of Road Accident Victims in the EU by 2010, A Shared Responsibility.

[15] “Alcohol in Europe – A Public Health Perspective.” Anderson, R. & Baumberg, B. (2006), London, Institute of Alcohol Studies.

[16] John, U. & Hanke, M (2002) Alcohol-attributable mortality in a high per capita consumption country – Germany, in: Alcohol and Alcoholism 37; 581-585.

[17] Alkoholkonsum und alkoholbezogene Störungen in Deutschland (Almanya’da alkol tüketimi ve alkole bağlı hastalıklar), Schriftenreihe des BMG. Band 128, Nomosverlag, 2000.

[18] Polizeiliche Kriminalstatistik Berichtsjahr 2004. (Alman polisinin 2004 yılı suç istatistikleri raporu).

[19] Die Kriminalität in der Bundesrepublik Deutschland – Polizeiliche Kriminalstatistik für das Jahr 2010, sayfa 8. (Federal Almanya’da Suç – Alman polisinin 2010 yılına ait suç istatistiği).

[20] Torre GL, Beeck EV, Quaranta G, et al: Determinants of Within-Country Variation in Traffic Accident Mortality in Italy: A Geographical Analysis. International Journal of Health Geographics, 2007, (6) 49: (1-8).

[21] Hingson R., Winter M.; Epidemiology and Consequences of Drinking and Driving, Prepared: National Institute on Alcohol Abuse and Alcoholism, December 2003. Ulaşım: pubs.niaaa.nih.gov.

[22] Hingson R., Winter M.; Epidemiology and Consequences of Drinking and Driving, Prepared: National Institute on Alcohol Abuse and Alcoholism, December 2003. Ulaşım: pubs.niaaa.nih.gov.

[23] Fujita Y., Shibata A.; Relationship Between Traffic Fatalities and Drunk Driving in Japan, Traffic Injury Prevention, 2006, 7: (325-327).

[24] Torre GL, Beeck EV, Quaranta G, et al: Determinants of Within-Country Variation in Traffic Accident Mortality in Italy: A Geographical Analysis. International Journal of Health Geographics, 2007, (6) 49: (1-8).

[25] Mustafa Öselmiş, Gençliğin Etrafındaki Tuzaklar, sayfa 190. http://www.mustafaoselmis.com.tr/wp-content/uploads/kitap-icerikleri/gencligin-etrafindaki-tuzaklar.pdf (Son erişim tarihi 15 Haziran 2013).

[26] Deutsche Hauptstelle für Suchtfragen DHS (Almanya Bağımlılık Danışma Merkezi), “Alkohol und Gesundheit: Weniger ist besser!”. Broşüre buradan ulaşabilirsiniz: http://www.dhs.de/fileadmin/user_upload/pdf/Broschueren/AlkoholGesundheit_Einzelseiten.pdf(Son erişim tarihi 15 Haziran 2013).

Alkolün 60 çeşit hastalığa sebep olduğunu Peter Anderson ve Ben Baumberg de belirtmektedir;

Peter Anderson and Ben Baumberg, Alcohol in Europe – A public health perspective, Institute of Alcohol Studies, UK June 2006, sayfa 4. (A report for the European Commission).

[27] Sebahattin Kuş, “Alkollü içki şişelerinde sağlık uyarıları”, Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi, sayı 17, Aralık-Ocak-Şubat 2010-2011.

[28] Kur’ân-ı Kerim, Maide Suresi, Ayet: 90. (Elmalılı Hamdi Meali)

[29] Müslim, Müsâkât, 67; bk. Buhârı, Megâzî, 51; Büyû, 105, 112; Müslim, Büyû, 93; Fer’, 8; İbn Mâce, Ticârât, 11; Ahmed b. Hanbel, II, 213, 362, 512, III, 217, 324, 326, 340; İbn Kesîr, Muhtasaru Tefsîri İbn Kesîr, Beyrut (t.y), I, 544-547.

[30] Buhâri, Vudû, 71; Edeb, 80; Müslim, Eşribe, 7.

[31] Ebû Dâvud, Eşribe, 5: Tirmizî, Eşribe, 3.

[32] Suyûtî, Câmi’üs-Sağîr, 2/12.

[33] Tirmizi, Büyû: 58.

[34] Mustafa Öselmiş, Gençliğin Etrafındaki Tuzaklar, sayfa 198. http://www.mustafaoselmis.com.tr/wp-content/uploads/kitap-icerikleri/gencligin-etrafindaki-tuzaklar.pdf (Son erişim tarihi 15 Haziran 2013).

[35] Mustafa Öselmiş, Gençliğin Etrafındaki Tuzaklar, sayfa 201 – 203. http://www.mustafaoselmis.com.tr/wp-content/uploads/kitap-icerikleri/gencligin-etrafindaki-tuzaklar.pdf (Son erişim tarihi 15 Haziran 2013).

Birkaç yerde, Prof. Dr. Sefa Saygılı’nın “Dünyada Ve Ülkemizde Trafik Kazaları Ve Alkolün Etkisi” başlıklı makalesinden alıntı yaptık. (Türkiye Yeşilay Cemiyeti 1, “Alkol ve Güvenli Sürüş”, Istanbul, Mayıs 2011, sayfa 7 – 24.)***

Benzer konular:

http://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/07/18/kemal-ataturkun-padisahlar-gizli-icerdi-ben-acik-iciyorum-sozu-hakkinda/***

http://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/08/07/sarhos-ataturk-konusunda-yilmaz-ozdile-cevap/***

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/12/30/yilmaz-ozdilin-amaci-ne-kurana-bakalim/

***http://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2013/05/30/yilmaz-ozdile-iki-ayyas-cevabi/

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder